1908 yılında İtalyan bir arkeolog Girit’in güney kıyısında bulunan Minos Sarayı olan Faistos kalıntılarına geldi. Bir yer altı tapınağı içinde; yanmış kemiklerin, küllerin ve tozların arasında altın sarısı bir disk buldu. Böylece arkeoloji dünyasının en gizemli keşfi ortaya çıktı. Faistos Diski.
Faistos Diski, çapı yaklaşık 15 cm (5.91 inç) ve kalınlığı 1 cm (0.39 inç) olan büyük, çok renkli, fırınlanmış bir kil plakadır. Diskin her iki tarafı da diskin merkezine doğru saat yönünde dönen; garip bir şekilde damgalanmış sembollerle kaplanmıştır. Disk üzerinde bulunan 45 benzersiz sembolün; hieroglafik contaların, nemli ve yumuşak kil diske bastırılarak oluşturulduğu tahmin ediliyor.

Faistos Diski Nerede Bulundu?
Arkeolog Luigi Pernier bu diski kazı çalışmaları sırasında saray kompleksinin zemin katında buldu. Söz konusu bölgenin deprem veya volkanik patlama neticesinde çöktüğü düşünülüyor. Aynı Faistos Diski gibi şifresi hala çözülememiş olan Antik Yunan’da kullanılan Linear A yazısı ile yazıldığı düşünülen Arkalochori Baltası ve diğer spor sembolleri de Girit’in başka yerlerinde bulunmuştu.
Faistos, Minos uygarlığının en önemli merkezlerinden biriydi ve Güney Girit’in en zengin ve en güçlü şehriydi. Milattan önce 15 yy. da Minos Sarayları ortaya çıkmadan önce Neopolitik dönemin aktörlerinden biriydi. Mitolojiye göre Faistos, Kral Minos’un kardeşi Radamantis’in yaşadığı şehirdi. Faistos ayrıca antik dünyanın yedi bilgesinden olan Epimenides’in doğduğu şehirdir.
Araştırmacılar bugün halen gizemini koruyan diskin amacını, üzerinde bulunan sembollerin manasını ve diskin bulunduğu yer olan Faistos’u araştırmaya ve üzerinde tartışmaya devam ediyorlar.

Faistos Diski Üzerinde Bulunan Enigmatik Semboller
Diskin en tuhaf yanı iki yüzünde de bulunan hiyeroglif spiraller olarak görülüyor. Disk üzerinde bulunan semboller; pigtogramlar ve yürüyen adam şekillerinden, dövmeli kafa, kask, ok, adam, kedi, kartal gibi portrelenmiş resimlerden oluşuyor. 1900 yılında Minos’un başkenti Knossos’u keşfeden Sir Arthur Evans ve Luigi Pernier diski çevirme konusunda başarısız oldular. O zamandan bu yana diski çevirebilmek için 26’dan fazla önemli girişim gerçekleşti.
Disk üzerinde bulunan yazıların bugüne kadar hiçbir dille bağlantısı olmayan Linear A yazısı ile yazıldığı iddia edilse de bazı bilim adamları bunun Hitit, Homeriç Yunanca, İndo-Avrupa veya Semitik dil gibi çeşitli dillerle ilgili bir hece yazısı olduğunu öne sürüyor. Bir makalede bugüne dek yapılan en ciddi ve ikna edici çevirin Petr Kovar tarafından yapıldığı belirtildi. Bahsedilen araştırmaya göre disk üzerindeki yazılar Proto-Slav dilinde ait. Buna rağmen disk üzerindeki yazıların dili ve çevirisi hakkında bilim adamları halen hemfikir durumda değiller.