Dünya, Öcalan'ın 'silah bırakma' çağrısını nasıl karşıladı?

ByTaner
0

 

Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan'ın 'silah bırakma' çağrısına Almanya, Avrupa Parlamentosu, IKBY'den ilk tepkiler geldi.

DEM Parti'nin belirlediği İmralı heyetinin Perşembe günü İstanbul'da gerçekleştirilen 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı' toplantısında PKK'ya 'silah bırakma' çağrısında bulunmasına ilk tepkiler Almanya, Avrupa Parlamentosu (AP), Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden geldi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, Öcalan'ın örgüte yönelik fesih çağrısını "tarihi fırsat" olarak değerlendirirken, gelişmelerin Türkiye için "önemli bir adım olacağını" vurguladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Abdullah Öcalan'ın bugün PKK ve bağlı gruplarına silah bırakma ve PKK'yı feshetme çağrısını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, on binlerce insanın hayatına mal olan ve on yıllardır süren terör, şiddet ve misilleme sarmalını kırmak için tarihi bir fırsat sunacaktır," dendi.

Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) "bu siyasi sürecin şekillendirilmesinde ve üzerinde uzlaşılan çözümlerin bağlayıcı bir şekilde yaşama geçirilmesinde" merkezi rol oynadığına işaret edildi ve Almanya'nın "böylesi bir süreci desteklemek için elinden geleni yapmaya hazır olduğu" vurgulandı.

Yeşiller Milletvekili Lucks: 'Almanya-Türkiye ilişkilerini kurtaracak'

Almanya Yeşiller Milletvekili Max Lucks, söz konusu çağrıyı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bağlamında değerlendirip, "Bu aynı zamanda Almanya-Türkiye ilişkilerini de kurtaracaktır," dedi.

İnternet sitesinde görüşlerini kaleme alan Lucks, "PKK kurucusu Öcalan'ın silah bırakma çağrısı, bugünü yeni Türk-Kürt barış sürecinde bir dönüm noktası haline getirebilir," diye yazdı.

Türkiye Raportörü Amor: 'Memnuniyetle karşılanan tarihi bir adım'

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ise, Öcalan'ın çağrısının "memnuniyetle karşılanan tarihi bir adım olduğunu" söyledi.

Amor bu girişimi, "Türkiye'deki Kürt meselesini diyalog ve uzlaşı temelinde, barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturacak, potansiyel bir siyasi ve kapsayıcı süreç için en iyi başlangıç noktası," şeklinde yorumladı.

"Bugün Abdullah Öcalan'ın PKK'ya yaptığı silah bırakma ve fesih çağrısı, son derece memnuniyetle karşılanan tarihi bir adımdır. Türkiye'deki Kürt meselesini diyalog ve uzlaşı temelinde, barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturacak potansiyel bir siyasi ve kapsayıcı süreç için en iyi başlangıç noktasıdır," ifadelerini kullandı.

Barzani: 'Demokratik mücadelenin zamanı'

Son olarak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, Öcalan'ın açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, PKK'yı söz konusu çağrıyı uygulamaya davet etti.

Barzani, "Elbette ki, silahla ve şiddetle değil, daha iyi sonuçların ve kazanımların elde edileceği barışçıl, medeni ve demokratik mücadelenin zamanıdır," dedi.

Sonraki aşamanın, diğer partilerin de katılım sağladığı bir "barış ve çözüm aşaması" olmasını dileyen Barzani, "Biz Kürdistan Bölgesi olarak barış sürecini tam olarak destekliyoruz ve sürecin başarıya ulaşması için üzerimize düşen her türlü rolü oynamaya hazırız. İktidarının başından bu yana net bir vizyonla barış için çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümetinin rolünü de takdir ediyoruz," diye konuştu.

Ne oldu?

PKK lideri Öcalan'ın uzun süredir beklenen açıklaması, Halkların Özgürlük ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) vekilleri tarafından Perşembe günü İstanbul'daki Elite World Hotel'de gerçekleştirilen "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" toplantısında okundu.

Açıklamada Öcalan, örgüte silah bırakma çağrısında bulundu.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı

"PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.

Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.

Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir. Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir.

Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir. Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.

Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır. Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.

Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır. Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.

Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim."

Bahçeli'nin çağrısı

İktidar Cumhur İttifakı ortaklarından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun," diyerek, İmralı Cezaevi'ndeki Öcalan'a çağrıda bulunmuştu.

"Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın," diyen Bahçeli, "Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın," sözlerini dile getirmişti.

"Terörsüz bir siyaset" için sorumluluk almaya hazır olduklarını belirten Bahçeli sözlerine şöyle devam etmişti:

"Herkes ittifak halindeyse değil elimizi, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın."

Bahçeli, "Milletimizin ayak bağların kalıcı olarak çözmenin kim bilir belki de ilk adımını atmış olacağım" ifadelerini de kullanmıştı.

Bahçeli bu açıklamasında bir hafta önceki parti grup toplantısında da yine Öcalan'a seslenerek, "Terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin," demişti.

Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanan Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği sırada "Ben ülkemi severim. Annem de Türk'tü. Bir hizmet imkanım olursa yaparım. Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim," sözlerini hatırlatan Bahçeli, PKK liderinin "silahları bırakma" yönünde talimat vermesini istemişti.

Türkiye'de çözüm süreci

Çözüm süreci, Türkiye'de 2013-2015 arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.

Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer alıyordu. PKK lideri Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015'te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye'deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.

28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.

PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15.000’e yakın kişiyi öldürdü.

PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde.

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)

#buttons=(Ok, Go it!) #days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Check Now
Ok, Go it!